Dr. Sevgi Kesim Güven
1.” Mavilere ve pembelere” anlam yükleyen ebeveynlerin ve yetişkinlerin -toplumsal rolleri ne olursa olsun- çocukların doğdukları andan başlayarak etraflarındaki değer ve kurallardan etkilendiklerini unutmamaları gerekir. “toplum kadını ve erkeği sınıflandırmış mıdır? Yoksa kadın ve erkek aslında anne karnına embriyo olarak düştükleri andan itibaren biyolojilerinin kaderlerini mi yaşarlar?”
2.Bir yanda aşırı baskı ve bazen de istenmeyen çocuk olarak benlik saygıları zedelenen kız çocukları ; bir yanda da erkek çocuk olma adına sevgiden ve duygusal temastan özellikle mahrum bırakılan erkek çocukları; toplumsal cinsiyet kodları üzerinden her türlü ihmalin kurbanları olmuyorlar mı? Bu açıdan toplumsal cinsiyetin dil yoluyla nasıl kurulduğu meselesi çocuklukta bilinçli ya da bilinçsiz olarak duygusal ihmalin önünü nasıl açtığımızı gösteren önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle aile içi iletişimde cinsiyetsiz dil kalıpları geliştirebilmek, çocuklukta duygusal ihmali fark etmenin ve müdahele edebilmenin önemli araçlarından biridir.
3.Yetişkinliğinizin çocukluğunuz üzerine kurulu bir ev olduğunu unutmamanız gerekiyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği meselesi evin üst katlarında ortaya çıkmaktadır.
Çocuğunuz için sadece “pembe ve mavi” bir dünya yok. Çocuklar cinsiyet etiketlemeleri ve klişeleri ile doğmuyor, sadece böyle bir dünyaya doğuyorlar. Bu doğdukları dünyada ebeveynler erkek çocukları için “çok hareketli, zeki” gibi tanımlamalar yaparken kızlara ise “uslu, güzel, becerikli” gibi özellikleri yakıştırırlar. Evcilik oyuncaklarında kız çocuklarına yemek pişirme setleri , erkeklere bina yapım setleri alınır özetle bu seçimlerin temel nedeni , anne ve babanın farkında olarak ya da olmayarak kız ve erkek çocuklarının cinsiyet rolüne uygun özellikler kazanmaları beklentisinde olmalarıdır. Cinsiyete yönelik beklentilerin kendilerine yer bulduğu iki güçlü alanın tehlikelerine bakmak gerekiyor. Bunlardan biri ders kitapları diğeri ise masallardır.
4.Çocuklarımızı prens ve prensesler yerine yalnızca çocuk olarak yetiştirmemiz, dünyanın kazanımları açısından düşünüldüğünde çabaya değecek bir girişim olur. Eğer çocuklarınız gerçekte sahip oldukları güçlü yönlerini keşfedeceklerse, etiketlenmiş cinsiyet özelliklerinden uzaklaştırılmaları gerekmektedir. Dolayısıyla cinsiyeti biyolojik bir kader olarak görme alışkanlığından çıkıp insan olmaya doğru evrilecek bir başlangıca ihtiyacımız vardır.
5- Bir yanda aşırı baskı ve bazende istenmeyen çocuk olarak benlik saygıları zedelenen kız çocukları bir yanda erkek olma adına sevgiden ve duygusal temastan özellikle mahrum bırkaılan erken çocukları toplumsal cinsiyet kodları üzerinden her türlü ihmalin kurbanı oluyorlar. Toplumsal cinsiyetin dil yoluyla nasıl kurulduu meselesi çocuklukta bilinçli ya da bilinçsiz olarak duygusal ihmalin önünü açtığıızı gösteren önemli bir konu. Bu nedenle aile içi iletişimde cinsiyetsiz dil kalığları geliştirebilmek .ocukukta duygusal ihmali fark etmenin ve erken müdahele edbeilmenin önemli araçlarından biridir.
Epsilon Yayınevi’nden çıkan, Geleceğe Dokunan Anneler, Çocuklukta Duygusal İhmali Fark Etme, Tanıma, Önleme kitabımız:
Comments