top of page

Günlük hayatta cinsiyet eşitliğini teşvik etmenin 10 yolu


Kadınlar genellikle erkeklerden daha az para kazanıyor, daha çok ev işi yapıyor ve cinsel şiddete daha çok maruz kalıyor. Bunu nasıl değiştirebileceğinizi öğrenin.

2017 yılında Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından yürütülen bir araştırma, kadınların dünyadaki erkeklerin yararlandığı hakların, fırsatların ve kaynak erişiminin yalnızca yüzde 68'ine sahip olduğunu gösteriyor. Bu farklılıklar ve bunları azaltmadaki ilerleme hızı ülkeden ülkeye değişiyor. Ancak WEF araştırmacılarına göre, mevcut hızımızda, cinsiyet eşitsizliklerini tamamen ortadan kaldırmamız 100 yılımızı alacak gibi görünüyor.

Bu oldukça iç karartıcı bir tablo, ancak iyi haber şu ki, dünya birçok yerde ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve homofobi gibi diğer ayrımcılık türleriyle de bağlantılı olan cinsiyet eşitsizliğiyle mücadele etme ihtiyacının giderek daha fazla farkına varıyor. Eşit hakların faydaları artık bariz hale gelmeye başlıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün yaptığı bir çalışma, 2025 yılına kadar dünya genelinde işgücü piyasasındaki cinsiyet farkının yüzde 25 azalması durumunda, sonuçlardan birinin de işgücünde 204 milyonluk bir artış olacağını gösteriyor. Bu da küresel GSYİH'de 5,8 trilyon ABD dolarına tekabül ediyor.

Ücretler arasındaki farkın ortadan kaldırılması dünya ekonomisine başka şekillerde de fayda sağlayabilir. "Institute for Women’s Policy Research" araştırma şirketi tarafından 2017'de yayınlanan bir araştırma, ABD'deki tüm kadın işçilerin kazançlarını eşdeğer pozisyonlardaki erkeklerinkiyle aynı seviyeye getirmenin, o ülkenin GSYİH'sini yüzde 2,8 oranında artıracağını gösteriyor.

İşyerinde eşdeğer pozisyonlar için eşit ücret talebinde ısrarcı olmak ve evde ev işleri ile ilgili sorumlulukları paylaşmak yardımcı olabilir. Çocukluktan ergenliğe kadar günlük yaşamda daha adil bir dünya inşa etmek üzerine bir seri oluşturduk. Serinin üçüncü raporunda, yetişkinlerin cinsiyet eşitliğini geliştirmek için neler yapabileceğini görebilirsiniz.


EV İŞLERİNDE VE ÇOCUK BAKIMINDA SORUMLULUKLARI EŞİT OLARAK PAYLAŞIN Ev işleri ve çocukların bakımı her yetişkinin sorumluluğu. Evinizde eşit bir iş bölümü olup olmadığını kendinize sorun. Çocukların bakımı hala dünyanın pek çok yerinde kadınlar tarafından yapılıyor. 2015 yılında BM tarafından yayınlanan bir rapor, gelişmekte olan ülkelerdeki kadınların erkeklerden gün içerisinde üç saat daha fazla ücretsiz iş (ev işleri ve çocuk bakımı) yaptığına dikkat çekiyor. Gelişmiş ülkelerde ise bu rakam günde ortalama iki saat.

Yapılan araştırmalara göre aşırı ev işi yükü, kadınların işteki üretkenliklerini düşürmenin yanı sıra ruhsal hastalıklara yakalanma riskini de arttırabiliyor. Bu da sonuç olarak maaşlarını etkileyebiliyor.

AİLE İÇİ ŞİDDETİN BELİRTİLERİNİ GÖZLEYİN Bir arkadaşınızın veya tanıdığınızın aile içi şiddete veya herhangi başka bir tacize maruz kaldığını biliyorsanız, yardım ve destek alın. Bu tür şiddet sadece fiziksel saldırganlıkla sınırlı değil. Sözlü saldırılar (küfürler ve tehditler) ve psikolojik istismar (kontrolcü, manipülatif ve göz korkutucu davranış) da kadınları etkiliyor. Çoğu zaman, tüm bunlar eş zamanlı gerçekleşiyor. Aile içi şiddete maruz kalıyorsanız, yalnız olmadığınızın farkında olun. Ve durumu yetkili makamlara bildirin!

Yukarıda sözü geçen aynı BM raporu, verisi bulunan çoğu ülkede şiddete maruz kalan kadınların yüzde 40'ından daha azının herhangi bir şekilde yardım istediğine işaret ediyor. Yardım isteyenlerin çoğu ailesini ve arkadaşlarını arıyor ve çok az bir bölümü ise polis ve sağlık kurumları gibi resmi kurum ya da mekanizmalara başvuruyor. Kadınların yüzde 10'undan daha azı şiddet gördükten sonra polise gittiklerini belirtiyor.

ANNELERİ VE EBEVEYNLERİ DESTEKLEYİN Çocuklardan ve gençlerden sorumlu olan yetişkinlerin her toplumda desteğe ihtiyacı var. Hamile bir kadına otobüste yer vermek, alışveriş merkezlerindeki (sadece kadınların girebildiği tesislerde değil) tüm tuvalet alanlarına alt değiştirme ve emzirme odaları yapılmasını savunmak ve şirketlerden doğum ve babalık iznini garanti etmelerini talep etmek yapılması gereken eylemler. 2015 yılında yayınlanan en son BM verileri, ülkelerin yalnızca yüzde 53'ünde en az 14 haftalık doğum izni verildiğini gösteriyor. Daha da kötüsü, ülkelerin sadece yüzde 48'inde babalık izni veriliyor.

AŞIRI MİLLİYETÇİ VE IRKÇI TUTUMLARI REDDEDİN Kadınları, siyahi insanları, yerlileri, LGBTQI topluluğu üyelerini veya tarih boyunca marjinalleştirilmiş diğer grupları alay konusu yapan, küçük düşüren veya aşağılayan yorumlar yapmayın. Bu tür yorumlar duyarsanız da sessiz kalmayın. Meslektaşlarınız, arkadaşlarınız ve ailenizle dürüstçe konuşun ve aşırı milliyetçi, ırkçı, homofobik ve transfobik hakaretlere son vermelerini söyleyin.

KADINLARIN GÜÇ KAZANMASINA YARDIMCI OLUN BM'nin 2017 verilerine göre, yalnızca 17 ülkenin kadın devlet ve/veya hükümet başkanı var. Yasama organlarındaki kadınların oranı ise yalnızca yüzde 23,4. Kadın adayların, özellikle yeterince temsil edilmeyen topluluklardaki kadın adayların kimler olduğunu araştırın.

Siyasetin yanı sıra, sanat, bilim, spor ve diğer dallarda kadınların ve LGBTQI'nin teşvik edilmesini desteklemenin yollarını düşünün.

DİNLEYİN VE DÜŞÜNÜN Önyargıyı ortadan kaldırmanın önündeki en büyük engellerden biri de insanların onun gerçekten var olduğunu kabul etmekte güçlük çekmesi. Yapılan araştırmalar, cinsiyet ve ırk da dâhil olmak üzere pek çok konuda klişeleri ve önceden var olan kavramları tekrar tekrar ürettiğimizi kanıtlıyor. Chicago Tıp Fakültesi Rosalind Franklin Tıp ve Bilim Üniversitesi'nde nörobilim profesörü olan Lise Eliot bu durumu şöyle açıklıyor: "Beyin ve davranış bilimleri bilinçaltı önyargılarımız hakkında çok şeyi ortaya koydu. Irk, din, cinsel yönelim ve cinsiyete dayalı olarak hepimiz bu önyargılara sahibiz. Önemli olan cinsiyetçi varsayımlarımızın farkında olmak ve onlara meydan okumak."

Öyleyse, varsayımlarınıza dikkat etmeye gayret gösterin ve hiçbirimizin bağnaz yorumlarda bulunmaya veya önyargılı tavırlar sergilemeye bağışık olmadığımızı unutmayın. Birisi sizin konuşmanızda sorunlu bir noktaya işaret ettiğinde, onun dinleyin ve üzerine düşünün.

ÇALIŞAN ÇEŞİTLİLİĞİNE ÖNEM VERİN Çeşitliliğe sahip ekiplere değer verin, onları teşvik edin ve işe alın. Boston Consulting Group tarafından yapılan ve sekiz ülkeden 1.700 şirketin katıldığı bir araştırma, iş gücü ne kadar çeşitli olursa, şirketin inovasyonla ilgili önlemler konusundaki performansının o kadar iyi olduğunu gösteriyor. Küçük değişiklikler bile sonuca etki edebiliyor. Araştırma, bir yönetici kadrosunda yer alan kadınlardaki yüzde 2,5 artışın inovasyon gelirlerini yüzde 1 oranında arttırabileceğini gösteriyor.

Çeşitlilik danışmanı April Reign'e göre, kadınların ve diğer yeterince temsil edilmeyen grupların işe alımını arttırmanın bir diğer yolu da, seçim sürecinin başlarında özgeçmişlerden isimleri, fotoğrafları ve adres bilgilerini kaldırmak, çünkü araştırmalara göre cinsiyet ve ırka ilişkin önyargılar iş görüşmesinden önce yaşananları bile etkileyebiliyor. "Bu, Amerika Birleşik Devletleri'nde az da olsa rastlanılan bir uygulama ve aslında çok daha fazla uygulanması gerekiyor. Çünkü kişi o iş için doğru kişi ise, o kişinin kim olduğu önemli olmamalı. Ancak bazı örtük önyargılar olabiliyor. Eğer Janet Thompson, Mark Thompson ile birebir aynı özgeçmişi sunmuşsa, araştırmalar, kanıtlar Mark'ın görüşmeye çağrılacağını ve aynı özgeçmiş olmasına rağmen Janet'in çağrılmayacağını gösteriyor ”diye açıklıyor Reign. "Bu yüzden isimleri kaldırırsanız ve o kişinin odaya girmesini beklerseniz, masanın diğer tarafında gerçekten eşitlikçi ve adil olduğunuzu bilirsiniz."

EŞİT İŞ İÇİN EŞİT ÜCRET ÖDEYİN (VE TALEP EDİN) BM verilerine göre, bir erkeğin aldığı her dolar karşılığında kadınlar ortalama 70-90 sent kazanıyor. Bu nedenle, eşdeğer pozisyondaki çalışanlara aynı maaşın, yan hakların ve ikramiyelerin ödenmesi konusunda firmaları gözlemlemek ve bunları yapanları desteklemek son derece önemli.

İşyerinizde bu gerçekleşmiyorsa, çalışanların maaşlarının açıklanmasını talep etmek için kaynakları ve kişileri seferber edin veya Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve diğer Avrupa ülkelerindeki bazı şirketlerde olduğu gibi, eşit ücret denetimi talep edin.

CİNSEL TACİZ VE IRKÇILIK: SIFIR TOLERANS Çalışanların zorbalığı, cinsel tacizi ve ırkçılığı ifşa edilmeden veya görevden alınmadan rapor etmek için güvenli bir kanalı olmalı. Kanıtlanmış vakalar cezalandırılmalı. Buna ek olarak, April Reign, iddiaları araştıran komitede “en savunmasız kişilerin nasıl temsil edildiğine” dikkat çekmenin de önemli olduğunu söylüyor.

ÖNYARGI KARŞITI EĞİTİM İMKÂNI SAĞLAYIN (VEYA TALEP EDİN) İş yerindeki ırkçılık ve önyargı, genellikle tarih boyunca marjinalleştirilmiş gruplara mensup insanları "mikro saldırganlık" yani belirli bir azınlığa ya da baskın olmayan gruba yönelik bilinçsizce yapılan ayrımcı/saldırgan söylem şeklinde etkiliyor. Bu, zarar verme niyeti olmadan yapılan şakalar ve saldırgan yorumlar anlamına geliyor, ancak insanları incitiyor ve üzerlerinde stres yaratıyor.

Mikro saldırganlıkları durdurmanın bir yolu da, çeşitlilik ve örtük önyargı konusunda eğitim sunmak. Ancak April Reign'ın da dediği gibi, bu tür eğitimler herkesi kapsamalı. “Eğitim derken yukarıdan aşağıya tüm kademeleri kapsayan bir şeyden bahsediyoruz. CEO veya yönetim kurulunun sadece 'tamam buna bütçe ayıracağız' dediği bir şey değil, aynı zamanda kendilerinin de bizzat katılacağı bir süreç olmalı,“ diye vurguluyor.


Giovana Romano Sanchez


Kaynaklar :






https://www.bcg.com/publications/2018/how-diverse-leadership-teams-boost-innovation


21 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page